atilla istek
  Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi
 

Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi

 
Git ve: kullan, ara


Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi
Kurtuluş Savaşı
Kurtulus savasi.jpg
 
Tarih Mayıs 1919 - Kasım 1922
Bölge Batı Anadolu
Sonuç Türkiye Büyük Millet Meclisi hükûmeti'nin zaferi[1]
Lozan Antlaşmasının imzalanması
Taraflar
Flag of Kingdom of Greece.PNG Yunanistan Krallığı Flag of Turkey.svg Kuvayımilliye
Ankara Hükûmeti
(sonraki Türkiye Cumhuriyeti)
Kumandanlar
Küçük Asya Ordusu
Orgeneral Paraskevopoulos
Orgeneral Papoulas
Orgeneral Hatzianestis
TBMM Hükûmeti Orduları[2]
Mareşal Mustafa Kemal
Mareşal Fevzi Paşa
Orgeneral İsmet
Güçler
180.000 (12 tümen) [kaynak belirtilmeli] 150.000
(Milisler dahil: 350.000)[kaynak belirtilmeli]
Sevres Antlaşmasına göre "Büyük Yunanistan" (Üstte solda Venizelos)
Yunan Ordusunun İzmir'e çıkışı
Yunan Ordusunun Bandırma'ya girişi
Yörük Ali Efe'nin gurbu.

Batı Cephesi veya Garp Cephesi veya Türk-Yunan Cephesi (Yunanca: Μικρασιατική εκστρατεία / Mikrasiatiki ekstrateia; anlamı: "Küçük Asya Seferi", Μικρασιατική καταστροφή / Mikraasiatiki katastrophi; anlamı: "Küçük Asya Felâketi", Μικρασιατικής περιπέτειας / Mikraasiatiki peripeteias; anlamı: "Küçük Asya Macerası"), Yunanistan Ordusu'nun 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkmasıyla başlayıp aynı kentin 9 Eylül 1922'de Türkiye'nin TBMM Hükûmeti Ordusu tarafından geri alınmasıyla biten savaş veya Kurtuluş Savaşı'nın cephelerinden birine verilen ad. Aynı zamanda askerî tarih açısından, savaş sırasında Batı Anadolu’da Yunanistan Ordusu'nun genel taarruzuna karşı 25 Haziran 1920’de kurulup 1923’te kaldırılan askerî birimlerden birine verilen ad.

Konu başlıkları

[değiştir] İşgalin başlaması, Mayıs 1919

Ana madde: İzmir'in İşgali

Yunanistan'ın İzmir işgali, Avrupalı güçlerin teşviki ve cesaretlendirmesiyle[kaynak belirtilmeli] ve Sevr Antlaşması hükümleri gerekçe gösterilerek, Yunan Ordusu 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkmıştır.

[değiştir] İşgale karşı ilk cephe

Kurtuluş Savaşı’nda ilk cepheler Yunanlıların işgal ettiği bölgelerde kuruldu. Bunlardan ilki Ayvalık Cephesi’ydi. 172. Alay komutanı Yarbay Ali Bey (Çetinkaya), halkı da silahlandırarak 29 Mayıs 1919’da Ayvalık’ı işgal eden Yunanlılara karşı direnişe geçti. Bu arada Yörük Ali Efe gibi çete reisleri de zaman zaman Yunanlılara karşı baskınlar düzenliyordu. Aydın Cephesi’ndeki Kuva-yı Milliye, 28 Haziran 1919’da Yunan askerlerine saldırıya geçti ve üç gün süren kanlı çatışmalardan sonra işgalcileri Aydın’dan çıkarmayı başardı. Ne var ki Yunanlılar kısa bir süre sonra kenti yeniden işgal ettiler. Bu bölgede faaliyet gösteren Çerkez Ethem Bey ise Salihli Cephesi’ni oluşturmuştu. [kaynak belirtilmeli]

[değiştir] Batı Cephesi’nin kuruluşu

Asıl olarak Yunanlılar işgaline karşı Batı Anadolu’da verilen savaşları kapsayan Batı Cephesi ya da Garp Cephesi, 22 Haziran 1920’de Milne Hattı’ndan başlayan Yunanistan Ordusu'nun gelen taarruzunun hemen ardından, 25 Haziran 1920’de oluşturuldu ve komutanlığına Ali Fuat Paşa (Cebesoy) getirildi. Bu arada Yunan kuvvetleri 24 Mart 1920’de Dumlupınar’ı, 28 Mart’ta da Afyon’u ele geçirmişlerdi. Yunanlılara karşı verilen asıl savaşlar da bu tarihten sonra oldu.[kaynak belirtilmeli]

Ancak Ali Fuat Paşa, Yunanistan'ın genel taarruzu ve Çerkez Ethem Bey'in faaliyetleri karşısında[kaynak belirtilmeli] başarısız bulundu ve Batı Cephesi komutanlığından alındı. TBMM Hükümeti, 9 Kasım 1920’de Batı Cephesi'nin iki kısma ayrılmasına karar vermiştir.

Bu karara göre Kuzey Cephesi, İzmit, Ertuğrul, Eskişehir, Kütahya sancaklarını kapsayacak ve Genelkurmay Başkanı Albay İsmet Bey (İnönü) komutasında olacaktır. Güney Cephesi ise Afyonkarahisar, Isparta, Burdur, Denizli, Aydın, Menteşe, Antalya, Konya, Silifke, Niğde ve Adana merkez sancağını kapsayacak ve İçişleri Bakanı Albay Refet Bey (Bele) komutasında kurulacaktır.

Yeniden teşkillenen Batı Cephesi kuvvetleri, kuruluşunda 1.098 subay, 19.406 er, 10.283 tüfek, 90 ağır makineli, 23 hafif makineli, 45 top, 4.294 nakliye hayvanı ve 439 araba idi.[kaynak belirtilmeli]

[değiştir] Yunan taarruzları

Greco-Turkish War Map.png

Bu arada Yunanlılar 8 Temmuz 1920’de Bursa’yı, 12 Temmuz 1920’de İznik’i işgal etmişlerdi. 6 Ocak 1921’de Bursa yöresinden saldırıya geçen Yunan birlikleri, 11 Ocak 1921’de Birinci İnönü Muharebesi’nden sonra geri çekildiler.

Bir süre sonra Yunanlılar, Londra Konferansı sürerken, Bursa’nın doğusundaki Dimboz’dan Eskişehir yönünde yeni bir taarruz başlattılar. Bu taarruz, 23 Mart-1 Nisan 1921 tarihleri arasında yapılan İkinci İnönü Muharebesi sonucu durduruldu. Bu muharebenin ardından, 3 Mayıs 1921’de Batı Cephesi İsmet Paşa (İnönü)’nın komutanlığı altında yeniden birleştirildi.

Bursa, Yunan kuvvetlerinin üslendiği en önemli[kaynak belirtilmeli] merkezlerden biri durumuna gelmişti. Sevr Antlaşması’nı imzalaması için Ankara Hükümeti’ni sıkıştırmaya ve Batı Cephesi birliklerinin direncini kırmaya yönelik yeni bir Yunan saldırısı da Temmuz 1921’de Bursa ve güneyinden geldi. Türk birlikleri, bu saldırıya karşılık verecek gerekli hazırlıkları tamamlamış değildi ve bundan dolayı düzenli olarak geri çekilmeye karar verildi. Bu çekilme Sakarya Irmağı’nın doğusuna kadar sürdü. Bu arada Yunan kuvvetleri 13 Temmuz 1921’de ikinci kez Afyon’u, 17 Temmuz 1921’de Kütahya’yı ve 20 Temmuz 1921’de Eskişehir’i işgal etti.

[değiştir] İkinci İnönü Muharebesi, Mart 1921

Ana madde: İkinci İnönü Muharebesi

Londra Barış Konferansı’nın önerilerinin TBMM Hükümeti’nce reddedilmesi üzerine, İtilaf Devletleri’nin isteklerini zorla Türklere kabul ettirmekle görevlendirilen[kaynak belirtilmeli] Yunanlılar, Bursa üzerinden Eskişehir’e, Uşak üzerinden Afyon’a doğru 23 Mart 1921'de saldırıya geçtiler.

Yunanlılar, Bilecik’i, İnönü’de Metris Tepe'yi ve Uşak’ı ele geçirmeleri üzerine, TBMM Muhafız Taburu cepheye gönderildi. Böylece güçlenen Türk kuvvetleri karşı saldırıya geçerek Yunan saldırısını püskürttü. Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey’in savaş süresince verdiği “mevzilerin kesin olarak savunulması” emri başarının elde edilmesinde etken oldu.1 Nisan 1921’de Yunan ordusu Bursa’ya çekilmeye başladı. Böylece Yunanlılar İnönü’de ikinci kez yenildiler.

[değiştir] Sonuç

  • TBMM Hükümeti varlığını bütün Avrupa devletlerine, resmen olmasa da kabul ettirdi; içte ve dışta nüfuz ve saygınlığı yükseldi.[kaynak belirtilmeli]
  • Avrupa ülkelerinde, İngiliz ve Yunan politikasına karşı güvensizlik ve muhalefet başladı.[kaynak belirtilmeli]
  • Ordu mensuplarında, her bakımdan kendilerine güven arttı.[kaynak belirtilmeli]
  • Bu durum karşısında, Fransızlar Zonguldak’tan, İtalyanlar Güney Anadolu’dan çekilmeyi tercih ettiler.[kaynak belirtilmeli]
  • TBMM Hükûmeti ordusunun kazandığı zaferler, İtilaf Devletleri’ni Türkler hakkında yararlı kararlar almaya zorladı.[kaynak belirtilmeli]
  • II. İnönü Muharebesi’nin kazanılmasından, Sovyet Rusya ve Afganistan gibi dost devletlerde büyük bir memnunluk duyulmuş ve bu resmen Ankara hükûmeti’ne bildirilmiştir.[kaynak belirtilmeli]

[değiştir] Kütahya – Eskişehir Muharebeleri, Temmuz 1921

Yunanistan Kral I. Konstantin zafer bayraklarını dekore ederken, (Kütahya, 1921)
20 Temmuz 1921'de işgal edilen Eskişehir'deki Yunan birliği
Ana madde: Kütahya-Eskişehir Muharebeleri

10 Temmuz’da Yunan saldırısı İnönü-Eskişehir, Afyon ve Kütahya hattında geniş bir cephede başladı. Bu durumda Mustafa Kemal Paşa fazla kayıplar verilmeden ordunun Sakarya Irmağı'nın doğusuna çekilmesine karar verdi. Ordu, Sakarya’nın doğusunda toparlanmaya başladı. Yunanlılar da Sakarya Irmağı kıyılarına kadar ilerlediler. Yunanlılar Sakarya Irmağı'nın batı tarafında durmuşlar, yeni bir saldırı için hazırlıklara başlamışlardı.Sonuçta Yunanlılar kazanmıştı. Ordumuz, yokolmamak için Sakarya Irmağı'nın doğu kıyısına çekilmişti.

Sonuç olarak:

Mustafa Kemal ilk iş olarak ordunun gereksinimlerinin sağlanması için 7-8 Ağustos 1921’ de Tekalif-i Milliye Emirleri (Ulusal Yükümlülükler) yayınladı. Tekalif-i Milliye emirlerinin uygulanmasında çıkacak aksaklıkları ortadan kaldırmak için çeşitli yerlerde İstiklal Mahkemeleri açıldı.

[değiştir] Sakarya Meydan Muharebesi, Ağustos 1921

Mustafa Kemal and Turkish revolutionaries.ogg
Ana madde: Sakarya Meydan Muharebesi

23 Ağustos – 13 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan ve Türk milleti için bir ölüm kalım savaşı[kaynak belirtilmeli] olan Sakarya Meydan Muharebesi; Kurtuluş Savaşı içinde kader tayin edici olmuştur.

Bu savaştan önce Yunanlıların başlıca hedefi; Ankara yönünde ilerleyerek, Türk Ordusunu yok etmek ve Kurtuluş Savaşı’nın sembolü ve direniş merkezi haline gelen Ankara’yı ele geçirmekti. Böylece Türk azim ve direnme gücü yok edilmiş olacaktı. Mustafa Kemal Paşa’nın emir ve komutasında, Türk ulusunun kanıyla yapılan en uzun meydan muharebesi[kaynak belirtilmeli]; Türk Kurtuluş Savaş’ı tarihine de subay muharebesi diye geçen Sakarya Destanı 21 gün 21 gece devam etmiş ve 13 Eylül günü Yunanlıların Sakarya Nehri’nin doğusunu tamamen terk etmesiyle son bulmuştur.


23 Ağustos 1921’de Yunan ordusunun saldırısıyla başladı ve 22 gün-22 gece sürdü. Başkomutan Mustafa Kemal’in yönettiği Sakarya Savaşı, Yunan ordusunun 13 Eylül 1921’de Sakarya Irmağı’nın batısına çekilmek zorunda bırakılmasıyla son buldu. Sakarya zaferinin ardından ilan edilen seferberlik Büyük Taarruz’un ilk işareti oldu.

Başkomutan Mustafa Kemal, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında ülke savunmasını şu şekilde ifade etmiştir:

Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O sathı bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça bırakılamaz. Onun için küçük, büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir; fakat, küçük büyük her birlik durabildiği noktadan yeniden Yunan birliklerine karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki birliğin çekilmek zorunda kaldığını gören birlikler, ona uymaz; bulunduğu mevzide sonuna kadar durmaya ve direnmeye mecburdur[kaynak belirtilmeli]Sakarya Savaşı sonunda; Türk Ordusu’nun 1683 yılındaki 2. Viyana Kuşatmasındaki yenilgisinden beri[kaynak belirtilmeli] süregelen çekilmesi sona ermiştir. Bu savaş, Türk ordusu’nun son savunma savaşıdır.

  • Yunanistan Ordusu 10 Eylül’de karşı taarruzla Afyon-Kütahya hattına kadar atılmıştır.
  • Muharebe Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştır.

[değiştir] Sonuçları

[değiştir] Büyük Taarruz, Ağustos 1922

2 Eylül'de esir alınan Yunan Ordusu komutanları: soldan sağa 4. Tümen komutanı Dimaras, 1. Kolordu komutanı (Başkumandanlığına yeni tayin edilen) Trikupis, Kurmay Albay Adnan Bey, 2. Kolordu komutanı Dighenis (Diyenis), Yüzbaşı Emin
Ana madde: Başkomutanlık Meydan Muharebesi

Uzun bir hazırlık döneminden sonra, 26 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal’in başkomutanlığında Büyük Taarruz başladı. Batı Cephesi birlikleri, 30 Ağustos 1922’de Başkomutanlık Meydan Savaşı’nda Yunanlılara karşı büyük bir zafer kazandı. İzmir’e doğru çekilen Yunanlıları izleyen Türk birlikleri, 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi.

[değiştir] Hazırlık

Başkomutan Mustafa Kemal Yunan Ordusu'na kesin darbeyi indirmek için hızlı biçimde hazırlıklara girişti.

  • Doğu ve Güney cepheleri tam anlamıyla güvenlik altına alındığından buralardaki birlikler tam bir gizlilik içinde Batı’ya kaydırıldı.
  • Ordunun eksiklikleri giderildi.

[değiştir] Taarruz

Mustafa Kemal Haziran 1922’de taarruz kararı aldı. 6 Ağustos 1922’de orduya gizlice taarruz için hazırlanması emri verildi. Mustafa Kemal Akşehir’e gelerek komutanlarla toplantı yaptı. Toplantıda 26 Ağustos taarruz günü olarak belirlendi. Taarruz Afyon’un güneyinden Dumlupınar yönüne doğru baskın şeklinde başlayacak ve sonra da meydan savaşına dönüştürülerek Yunan kuvvetleri tümüyle yok edilecekti.

26 Ağustos 1922 sabahı saat 05.30 da topçularımızın ateşiyle Kocatepe’den taarruz başladı.Başkomutan Mustafa Kemal de bu esnada taarruzu Kocatepe’den sevk ve idare ediyordu. Siklet merkezi 1 inci Ordu da olmak üzere, 1 inci Ordu güneyden, 2 inci Ordu kuzeyden taarruzla, harekat kısa sürede başarılı bir şekilde gelişti. Yunan savunma hattı parçalandı. 26/27 Ağustos gecesi Yunan mevzileri ele geçirildi. 27 Ağustos’ta Türk Ordusu Afyon’u Yunan işgalinden kurtardı. Dumlupınar mevzilerine çekilen Yunan birliklerine karşı 29 Ağustos’ta taarruz eden ordumuz, 30 Ağustos’ta Yunan ordusunu tamamen kuşatarak büyük bir kısmını imha etmiştir. Yunanistan Ordusu Başkomutanı General Trikopis esir alındı. Kütahya’daki Yunan Ordusu temizlenmiştir. Bu savaşı Başkomutan Mustafa Kemal doğrudan kendisi yönettiği için bu zafere Başkomutanlık Meydan Muharebesi denir.

[değiştir] İzmir'in Kurtuluşu, 9 Eylül 1922

Ana madde: İzmir'in Kurtuluşu

Yunan ordusu, Başkomutan Mustafa Kemal’in 1 Eylül 1922’de, Türk ordusuna verdiği emrinin son paragrafı

Ordular! İlk Hedefiniz Akdeniz'dir. İleri.

şeklinde 2 Eylül 1922 tarihli Hâkimiyeti Milliye gazetesinde yayımlanmıştır. Yunan işgalindeki tüm yerler tek tek kurtaran Türk ordusu 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi.

[değiştir] Batı Cephesi’nin kaldırılması

Büyük Taarruz’un ardından Mudanya’da başlayan ateşkes görüşmelerine İsmet Paşa, Batı Cephesi komutanı olarak katıldı. Mudanya Mütarekesi’nin ardından İsmet Paşa Batı Cephesi komutanlığından ayrılarak hariciye vekili oldu. Batı Cephesi komutanlığını Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa üstlendi. Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından sonra, savaş ortamı tamamen ortadan kalktı ve 1 Eylül 1923’te Batı Cephesi karargâhı kaldırıldı.

[değiştir] Not

  1. ^ Mustafa Kemal Paşa'nın Mudanya Konrefenası Reisi Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa'ya yazdığı telgraf (8 Ekim 1922), Atatürk'ün Bütün Eserleri, Atatürk'ün Bütün Eserleri, Cilt: 13 (1922), Kaynak Yayınları, İstanbul, Haziran 2004, ISBN 975-343-394-8, s. 401.
  2. ^ Mustafa Kemal Paşa'nın İkdam Yazarı Yakup Kadri Bey'e Beuamat" (17 Eylül 1922), Atatürk'ün Bütün Eserleri, Cilt: 13 (1922), s. 303. Asıl metin: Türkiya Büyük Millet Meclisi ordularının vazifesi "Misaki Milli" hükümlerini temin etmektir.

[değiştir] Dış bağlantılar

 
  Bugün 1 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı! Mondros Ateşkes Antlaşması yüzünden Osmanlı nın büyük bir bölümü dağıldı  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol